Translate Turkish Arabic لوح الإطار
Turkish
Arabic
related Results
-
çizelge (n.)more ...
-
panel (n.)more ...
-
tablet (n.)more ...
-
kitabe (n.)more ...
-
masa (n.)more ...
-
tabaklamak (v.)more ...
-
çıtlatmak (v.)more ...
-
sofra (n.)more ...
-
mukavva (n.)more ...
-
kalas (n.)more ...
-
tablo (n.)more ...
-
mukavva (n.)more ...
-
tramplen (n.)more ...
-
levha (n.)more ...
- more ...
-
gelişmek (v.)more ...
-
kalas (n.)more ...
- more ...
-
jant (n.)more ...
-
uçurmak (v.)more ...
-
alan (n.)more ...
-
pusula (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
pergel (n.)more ...
-
çerçeve (n.)إطار {ج اُطُر}more ...
-
mera (n.)more ...
-
atmosfer (n.)more ...
-
iskelet (n.)more ...
-
tarla (n.)more ...
Examples
-
Plaka çerçevesi.إطار لوحة سيارة
-
Kremalı çöreklerini... ...plaka çerçeveni al ve mini fanı bırakıp git.خذي كعكك وإطار لوحة السيارة
-
Gri bir karavan, penceresi ve plakası yok, sağ arka tekerleği de duvara sürtünmüş.انها شاحنة رمادية اللون بلا نوافذ او لوحات والاطار اليمين الخلفي معطوب
-
Bu Rose’un neden cama ilan astığını açıklamıyor.لكنه لا يفسر سبب وضع (روز) البطاقة في لوحة .إطار مكتب البريد
-
Bahçendeki sundurmanın tahtaları altında.في إطار لوحات في حديقتك يراق.
-
O, resim.أنا الإطار -هي .. اللوحة . -هي اللوحة
-
Şurada bir plaka ve jant kapağı mı görüyorum?هل هذه لوحة سيارة و غطاء اطار؟
-
Bütün çerçeveler sol alttan bağlı.،لدينا أجهزة بأشعة سينية .وكلّ إطارات اللوحات مزودة بعلامة
-
Big boyama yaparsa... ...nadiren sınırların içinde kalır.(عندما يلوّن (بيغ فأنه يلوّن بدقه داخل أطار اللوحه
-
Jordan'ın arkasından iş çevirip, çavuşa tasma taktım....لأن هذه العمليّة ستكون مثل النسيم إطار لوحة سيارة